Güneş Kremleri Hakkında Sık Duyulan 12 Yanlış ve Gerçekler
1. “SPF50 ile SPF100 güneş kremi arasında neredeyse hiçbir fark yoktur”
Bilimsel olarak bu ifade doğrudur ancak gerçek kullanım koşullarında geçerli değildir. Güneş kremi kalınlığının azalması, SPF değerinin düşmesine ve UV ışınlarına karşı korumanın azalmasına neden olur.
Örneğin, SPF50 güneş kremi 1 mg/cm² kalınlığında uygulandığında SPF değeri 26’ya, SPF100 güneş kremi ise aynı kalınlıkta uygulandığında 55’e düşer. Sonuç olarak, pratikte SPF100 daha iyi koruma sağlar.
2. “Sadece güneş kremi sürmek cilt kanserini önlemek için yeterlidir”
Güneş kremi önemli bir koruma aracıdır ancak %100 koruma sağlamaz. Şapka, koruyucu giysi, gölge tercih etmek ve yoğun UV saatlerinden kaçınmak gibi ek önlemler gereklidir.
3. “Koyu tenliyim, bu yüzden güneş kremine ihtiyacım yok”
Koyu ten UV radyasyona karşı bir miktar koruma sağlasa da tamamen dirençli değildir. Yapılan araştırmalar, koyu ciltlerde bile UV ışınlarının DNA hasarına neden olduğunu göstermiştir. Bu nedenle herkes güneş kremi kullanmalıdır.
4. “Bronzlaşmak, cilt kanserine karşı koruyucudur”
Bronzlaşmak, ciltte DNA hasarının bir sonucudur ve cilt kanseri riskini artırır. Solaryum cihazları ise UV ışınını daha yoğun verir, bu da daha büyük risk anlamına gelir. Solaryum melanom riskini %74 oranında artırabilir. Kaçınılmalıdır.
5. “Güneş kremi günlük D vitamini ihtiyacımı engelliyor”
Teorik olarak güneş kremi D vitamini üretimini azaltabilir ancak gerçek yaşamda bu etkinin belirgin olduğuna dair kanıt yoktur. Takviye veya besin yoluyla D vitamini alınabilir.
6. “Makyaj ürünlerimde güneş koruyucu var, ayrıca sürmeme gerek yok”
Makyaj ürünlerindeki SPF genelde 15 civarındadır ve yeterli koruma sağlamaz. SPF30 veya üzeri bir güneş kremi, makyaj öncesi uygulanmalıdır. Güneş kremi belli aralıklarla yenilenmelidir.
7. “Şemsiyenin altında oturmak güneş kreminden daha iyidir”
Şemsiyeler yalnızca doğrudan gelen UV ışınlarını engeller. Zeminden yansıyan UV ışınlarına karşı koruma sağlamaz. Gölgedeyken bile güneş kremi ve diğer önlemler gereklidir.
8. “Tüm güneş kremleri aynıdır”
Güneş kremleri ikiye ayrılır: Fiziksel (mineral) ve kimyasal filtreli. Fiziksel kremler çinko oksit ve titanyum dioksit içerir, UV’yi yansıtarak koruma sağlar. Kimyasal filtreler ise UV ışınlarını emerek çalışır. Fiziksel filtreler daha az alerjiktir.
9. “Bulutlu günlerde güneş kremi sürmeye gerek yok”
Bulutlar UV ışınlarının %80’ini geçirebilir. Bu yüzden bulutlu havalarda da cildinizi korumak için güneş kremi sürülmelidir.
10. “UV maruziyetinin %80’i 18 yaş öncesi olur, artık geç”
Güncel araştırmalar, UV maruziyetinin yalnızca %25’inin 18 yaş öncesi gerçekleştiğini gösteriyor. Geri kalanı yetişkinlikte olur. Bu nedenle her yaşta güneş kremi kullanılmalıdır.
11. “Kapalı alanda çalışıyorum, güneş kremi kullanmama gerek yok”
Pencereler ve araç camları UV ışınlarını geçirebilir. Ayrıca mavi ışık (HEV) da cilt yaşlanmasına neden olabilir. Bu yüzden günlük güneş kremi kullanımı önemlidir.
12. “Güneş kremleri güvenli değil”
Fiziksel filtrelerde kullanılan çinko oksit ve titanyum dioksit güvenli kabul edilir. Kimyasal filtreler (örneğin oksibenzon) hakkında bazı endişeler olsa da insan kullanımında olumsuz etkiye dair güçlü bir kanıt bulunmamaktadır. Dilerseniz fiziksel filtreli ürünleri tercih edebilirsiniz.
